3 Şubat 2011 Perşembe

kolum benim kolum benim

kol çok değerliymiş bugün anladım bilog. sabah uyandığında kısıtlı bir hareket dağarcığı kalmış kolu ve beraberinde getirdiği acıyı gördüğünde gözünden bir damla yaş geliyor. aciz hissediyorsun.
kollarımızı koruyalım, korumayanları uyaralım. sevgiler.

1 Şubat 2011 Salı

Gözden ırak, gönlüden ırak anacım.

Her şey Mine hanımın oyuncağını yatağın altına kaçırmasıyla başladı. Kedi sahipleri iyi bilir, oyun istiyorsa oyun oynanacaktır. Yoksa rahat vermez. Neyse efenim bazanın altı da bir karanlık bir karanlık, sorma. Ufacık incecik kolum bile girmiyor :p Baget soktum olmadı, terlik soktum olmadı vs... Hayır yani bir de göremiyorum mereti. Ben de cinim ya, hemen fotoğraf makinesini kaptım geldim, flaşıyla bakılır nasılsa diyerek. Güzel güzel fotoğraflarını çektim koordinatlarını iyice belirleyeyim diye. Milim milim böyle!

İŞTE O AN! Fotoğrafları görüntülediğimde işte şekildeki acı gerçekle karşılaştım... Ciciş tatlış odamın altında nasıl korkunç bir gerçek yatıyormuş işte o zaman anladım. Anlamlandıramadığım şeyler de vardı. Ama boşver şimdi.
Bir de asıl olarak yine o an anladım ki, başlıkta da dediğim gibi: "Gözden ırak olan gönülden de ırak olurmuş" lafı çok iyi söylenmiş bir lafmış arkadaş. Lan 1 yıldır her temizlik yapışımda, burayı görmediğim için odam mis gibi oldu heheh diye kendimi kandırıyormuşum, pisliği unutuyormuşum.

Ama merak etmeyin. Tokat gibi yüzüme çarpan bu gerçek karşısında hemen bugün -10'a yaklaşan havaya rağmen evde bir bahar temizliği ortamı yakaladım. Mutluyum, gururluyum. ^^

mine yine rahat vermiyor şimdi gidiyoruz. Gubbay.

30 Ocak 2011 Pazar

bir deli deliyim ben deli deliyim. yok lan değilim.

merhaba blog,
uzun zaman oldu yine değil mi? evet. fark ettim ki düz adam olma yolunda çok emin adımlarla ilerliyormuşum bikaç aydır. üf saçımın rengiii... diye ağlamışım falan mesela. örnek tabi bu, gerçek olacak diye bir şey yok =) neyse. geceden beri okuyorum, çiziyorum, çekiyorum, oynuyorum... eğleniyorum yani. okumak ne güzelmiş. bu tatil bana çok yarıcak eminim. kar da yağıyor zaten. ohh mis. sıkılınca çıkıp karı izleyip bikaç fotoğraf çekiyorum -ya da çektiğimi sanıyorumk-. mesela sabaha doğru balkonda yarım 10 dakika falan kolumda kar toplayıp kar tanesi şeklini çekmeye çalıştım. olmadı. bi daha denedim. bi daha olmadı.bi daha denedim. bi daha, bi daha derken... olmadı. ama kolumda o şekli her gördüğümde balık hafızalıymışım gibi güldüm. eğlendim dedim ya işte. bir sürü şey okudum, bir sürü şey öğrendim. kıhkıh. odam-Mine-ve ben süper bi üçlü olcak şu bikaç gün. sessiz, sakin. ama tabi Mine oyun istediğinde o kadar da sakin değil. afacanın biyolojik saati belli değil ki. günde 31232 posta uykuya yatıp mayışsam ben de öyle olurum tabi. pat diye gecenin 4ünde ip oynamak takla atmak falan isteyebilirim. o kadar çok şey yapmışken sevgili bloğuma da uğramadan bitirmeyeyim törenimi dedim. nası iyi demişim di mi ciciş? birazdan da uyurum artık. tam günlük tadında yazdım yine ama affet beni. anlaştık?? hadi ben biraz daha aydınlanmaya. kib bye öpt mucx XDXDXDXD...